Sevgi Gezip Duru Gari :): San Carlos De Bariloche

21 Ekim

21 saat süren rahat bir yolculuk sonunda saat 16:00 civarı Bariloche’de iniyorum.Bu şehri otobüsten karşıdan gördüğüm an bayıldım.Zaten gelmeden öncede heyecanlıyım burayı görmek için.Bariloche 120.000 nufuslu bir şehir ve tek bir şehir merkezi olsada Lago Nahuel Huapi’nin bir tarafını çevreleyen genişçe bir bölge.Huapi’nin bir tarafı karlı dağlar bir tarafı muhteşem ağaç evler ve buz gibi bir hava.Patagonya’nın kuzeyi olsada kesinlikle Patagonya bölgesine girdiğinizi hissettiriyor burası.Oda ayrı bir mutluluk tabiî ki..Ama daha burası bukadar soğukken güneye indiğimde ne yapacağımı da içten içe düşünmüyor değilim.Çok uygun kıyafetim yok Patagon’yayı baz alıp gelmediğim için sadece.Üst üste giyerim artık J

Otobüste tanıştığım Narina ihtiyacım olursa onu aramam için numarasını bırakıp ayrılıyor.Burada ki konaklayacağım kişi Fede ve beni terminale almaya gelecekti.Otobüs 1 saat geciktiği halde terminalde yoktu bende herhalde bekledi gitti diyerek çantamdan yedek hostellerin adresini çıkartıyorum hemen ve nasıl gidebileceğimi öğrenip gardan çıkmak üzereyken Fede geliyor.Meğer firmayı aramış ve 1 saat geç geleceğimizi öğrenmiş.Tabiki seviniyorum Patagonya’da hosteller biraz pahalı..Eve eşyalarımızı bırakınca arkadaşı Martin geliyor.Martin’in cuma günü Meksika’dan kız arkadaşı gelecekmiş ve Bariloche’de yaşayacakmış. Bunun içinde Martin yeni bir eve taşınacakmış oraya gideceklerdi.Bende hava zaten soğuk ve yorgunum şehirde dolaşma işini ertesi güne bırakıp onlarla birlikte ev taşımaya gittim.Tabiki bana iş yaptırmadılar,zaten iki üç parça eşyaları oluyor bizim gibi evin her köşesini doldurma çabasında değiller J Akşamında bizim mantıyı andıran müthiş bir yemekle günü sonlandırıyoruz.

22 Ekim

Bugun sabah erkenden kalkıp şehrin sokaklarına dalıyorum.Burası tam anlamıyla bir çikolata cenneti.Heryer kocaman çikolata dükkanlarıyla dolu.Dükkanda bankalardaki gibi sıra numarası alıp sıranız gelince ister hazır paketlerden isterseniz tek tek seçerek istediğiniz boyuttaki bir kutuyu doldurtuyorsunuz.Tabiki ben seçme riskini göze almayıp hazır paketlerden içinde 5 çeşit çikolata olan en küçük,en ucuz paketi alıyorum(32 peso).Dükkanın birinde de tursitlere özel %10 indirim var, pek inandırıcı gelmedi bana :D

Bariloche’de çok fazla turist var, buraya Güney Amerika’nın Yeni Zelandası diyorlarmış.Gölleri ve kış turizminden dolayı.San Martin ve Moreno caddesi şehrin en işlek caddesi ve Çikolata mağazaları,hediyelik eşya dükkanları,restorantlar ve turizm acentaları ile dolu.Bu iki caddenin kesişiminde kocaman bir müze var,ben girmedim.Ortasında bir at heykeli.Burası da bir kaldırımda oturup etrafı izlemelik tam.Burda saint bernart cins köpeğiyle turistlere resim çekip para kazanıyorlar.Köpeklerde çok şeker J

Bariloche’de kayak için bir çok dağ var bunlardan birine gidip kayak yapabilirsiniz,bunlardan en yakınlarından biri Cerro Catedral,taksi ile gidiş dönüş 250 peso civarı.Diğeri de Puerto Panuelo’da.Buraya otobüs ile 20 peso civarında gidip dönebilir 90 pesoya teleferik ile yukarı çıkıp gölleri kuş bakışı görebilirsiniz.Yada bir tura katılıp çiflikte at ile gezebilirsiniz.Bunun dışında iki farklı parka tekne turu var. Isla Vıctoria ve Puerto Blest.Benim tercihim tekne turundan yana oldu.At zaten köyde yeterince biniyorum,dağa da bütçe ayırmak istemedim.Bu parklar için birer tane acenta var sadece.

Gün şehrin sokaklarında dolaşarak geçiyor saat 2 de Fede ile buluşacaktık ve araba ile Bariloche çevresini gezecektik ama yağmur yağınca ve hava çok soğuyunca Türk yemeği yapmaya döndü iş yineJ Market alışverişinden sonra Martin ve Fede’ye patlıcan biber ve domates dolması yapıp,patlıcanlarında içini kavurunca iki farklı yemekle karnımızı doyuruyoruz J

23 Ekim

Fede’nin de tavsiyesi ile Puerto Blest’i seçiyorum park için ve acentanın yolunu tutuyorum sabah erkenden.Günde 2 sefer var biri sabah biri öğlen.Sabah acentaya gittiğimde buraya bir saatlik uzaklıkta Puerto Panuelo’dan teknelerin kalktığını öğrenince sabahki turu kaçırıyorum.Dün bunları sormuştum ama tabi dil sıkıntısı olunca bu tarz sorunlar sık sık yaşıyorum,neyseki zamanım var JTurun fiyatları,320 peso tekne, 90 peso civarıda park girişi.Birde tekne ye gidiş 100 peso ama toplu ulaşım ile 22 pesoya gidip dönülebiliyor.Tabiki toplu ulaşım ile gidiyorum,1 saat kadar süren yolculuj sonunda Puerto Panuelo’ya ulaşıyorum.Yol boyunca çok güzel manzaralar ve mimarisi çok hoş oteller var.Isla Viktoria’ya giden teknede buradan kalkıyor.Tur ve park giriş biletlerini buradan alıyorsunuz.Saat 13:00 teknemiz kalkıyor.Karlı yüksek dağların arasından soğuk hava tekneninde rüzgarıyla birleşince inanılmaz bir soğuk,ama böyle bir manzarada teknenin içinde de oturamazdım.Muhteşem manzaralar eşliğinde 1.5 saat kadar sürüyor tekne yolculuğu.Ara ara İspanyolca bir şeyler anlatıyorlar ama anlamıyorum maalesef.Tekne ilk olarak Puerto Blest'in karşı dağına yanaşıyor.Burada bir şeyler söylüyor ama ben herkes indikten sonra rehbere yavaş yavaş tekrar anlattırıyorum.Az çok anlayıp gruptan da bi kaç kişiyi gözüme kestirip ormana dalıyorum.2 tane yürüyüş yolu var ilki gidiş dönüş 1 saat sürüyor isteyenler 1 saat sonra buradan tekneye binip Puerto Blest’e tekneyle geçiyor isteyenler 3 saat daha orman içinde yürüyerek Puerto Blest’te buluşuyor.Dönüş saati 18:30.Başlarda biraz gruptakilere de bakınarak yol alıyorum,1 saatin sonunda gideceğimiz diğer yoluda öğrendikten sonra ormanın güzelliğine bırakıyorum kendimi.İlk yol oldukça kalabalıktı ama ikinci yolda kimse yoktu sanırım çoğu kişi tekneye dönmüş,Puerto Blest’e doğru 1 saat kadar yürüyorum ama ne önümde ne arkamda kimse yok tabi korkmuyorda değilim acaba yanlış yomlu diye,tam bu düşüncelere gömülmüş kaybolursam ve gece ormanda kalırsam naparım planları yaparken bir çift geliyor ve onlarla yolu teyet ettikten sonra rahatlayıp yavaş yavaş ormanda yol alıyorum.Burası muhteşem,ağaçlar inanılmaz büyük ve bir süre sonra kökü uzun gövdelere dayanamamış olacakki kocaman ağaçlar kırılmış ve gövdeleri gerçekten çok uzun,kökleri de kocaman.Yeşilin farklı tonları arasında mükemmel bir yürüyüş sonucu Puerto Blest’e ulaşıyorum.Rehber beni görünce derin bir oh çekiyor:D herkese tarif etmiş beni bir Türk vardı kıyafeti şöyle İspanyolcası ve İngilizcesi az anlamamış olabilir, gördünüzmü diyeJ Giderken tanıştığım Venezuela’lı kız iki kişiyle oturuyordu onlarda Venezuela’lıymış..Birlikte kahve içiyoruz biraz yürüyoruz ve geri dönüş yolu başlıyor.

Tatlı martıcık parmağımı ısırınca :)

Tekrar Bariloche’de olmam 21:30 u buluyor.Eve nasıl gideceğimi düşünüyorum Fede’nin evi şehrin tepesinde dağın başında ve arada ıssız bir yol ve çok fazla köpek var L Korkunun ecele faydası yok diyip yola koyuluyorum şehir merkezinden 40 dk kadar yürüme mesafesinde.Son 100 metre oldukça karanlık ve köpekler geçen arabalara ciddi ciddi saldırıyor L Daha ileri gidemiyorum şehre geri dönmeyede üşeniyorum..İllaki biri gelecek yardım isterim beni eve bırakır diyip 15 dk kadar bekliyorum ve hayalim gerçekleşiyorJSaolsun adını bile bilmediğim kişi beni eve kadar bırakıyor.Eve girince yine müthiş kokular,Martin ve Fede çok güzel biftekler yapıyorlarJ

24 Ekim

Bugun sabahtan yine şehirde yürüyerek sağda solda dolanarak geçiyor zaman.Arada terminale gidip El Chaltene 850 pesoya bilet alıyorum.Normalde cumartesi gidecektim ama hergün otobüs yokmuş 4-5 günde bir var mecbur ertesi güne alıyorum.(El Calafate’ye hergün otobüs var). Sonrasında öğlen gibi göl kıyısına doğru iniyorum bugun muhteşem hava.Göl kıyısınd piknik yapanlar uyuyanlar..Bende atıyorum kendimi bir yere.Okadar huzur vericiki,güneşin sıcaklığı dağlardan gelen serin esinti ve gölün dalga sesleri..Birazdan birazdan derken 4 saat kadar durmuşum burada hatta uyumuşum.

Kalkıp şehre doğru yürüdüğümde yüzüm yanıyor,güneş biraz yakmış sanırım.Bu yanma git gide acıya dönüşünce MC donals’a ayna için gidiyorum ama gitmez olaydım pancar gibiyim LSol gözümde şişmiş.Tekrar çıkıp şehir merkezinde dolanırken Brezilya’lı bir doktorla tanışıyorum.1 yıl amazonlarda çalışacakmış öncesinde biraz geziyormuş.Bikaç saatte onunda dolanıp Martin’le vedalaşmak için onun evine doğru gidiyorum bugun Fede ile evin elektiriğini yapacaklardı.Hemde köpek faciasından kurtuluyorum.Kırmızılığıma gülüp patagonya soğuktur ama güneşi serttir diyorlar,zaten bunu bugun öğrenmiştim J