Tigre-Arjantin

15. Gün (05.11)

Bugun Serhat'la buluşup Floresta ve Flores mahallelerine gittik.Hem onun daha önce çalıştığı işyerine uğrayıp ziyaret ettik hemde oraları dolaşmış oldum.Burası daha çok arap,türk ve yahudilerin yaşadığı bölgeymiş.Bir adet cami ve önünde polis kulubesi var.2 haftadan sonra ilkkez tartıldım ve 4 kilo vermişim :) Sonrasında kendime biftek hediye ettim :))

16.Gün (06.11)

Bugun erkenden kalkıp Retiro tren istasyonundan Tigre'ye gittim.1,8 peso tren bileti ve yol 1-1,5 saat sürüyor.Sanırım bugun maraton koşusu gibi bişi var burada herkeste numaralar ve yeşil formalar.Tren garından hemen inince kanalda köprü var, köprünün sol tarafında kanalın her iki yanındada boylu boyunca insanlar doldurmuş, piknik yapanlar uyuyanlar.. Köprünün sağ tarafındada şehir turu için tekneler.ŞEhrin bir kısmı normal karada bir kısmı su ve ormandan oluşuyor,güzelliğini anlatmam imkansız..Rüya gibiydi.Güney Amerika'nın venediği burası.Venediğ'i çok sevmiştim ben ama burası bambaşka,su üstündeki evlerin ormanın içinde olması..buram buram doğa burası..bayıldım :)Tekne turları var 1-2 saatlik. Kanal boyunca epey yürüdüm sandala binmek istedim ama genelde onlar Tigre'lilerin kendilerine ait ve ulaşım için kullanıyorlar.Bir tane buldum oda 2 saat 200 peso (40 TL) idi.Geri dönüp mecbur kanalın başındaki  daha büyük kahverengi teknelere gittim 1 saat 50 peso.

Tekne turuna başlayıp ormanın içinde evleri gördükte hayran kaldım buraya.Şehrin bu kısmında kara ulaşımı yok onun için kanal boyunca tekneden ambulans,bakkal ve taksiler var.Küçük bir plaj bile yapmışlar buraya :) Zaten hepsinin kendine ait tekneleri var.Evlerinin önünde keyif yapmalarına nasıl kıskandım..

Şehrin kara kısmında kanalın yanında kocaman bir lunapark var.Lunaparktan gelen çığlık sesleri de ayrı bir güzellik katıyor buraya.

1 saatlik tur bittikten sonra üzülerek indim tekneden.Biraz da şehrin içini gezmek için attım kendimi sokaklara. Yarım saat kadar yürüdükten sonra marketten kendime piknik için birşeyler alıp kanala yöneldim.Kanalın bir yanı ağaçlık bir yanı daha çimenli.Ağaçlı tarafa gidip zengin pikniğimi yaptıktan sonra karşı tarafa güneşe gidip bende biraz uyumayı düşündüm.4 saat kadar burda insanları ve çevreyi izleyip (bunu yapmayı herzaman çok sevmişimdir) uyudum.

Güneş batınca ve üşümeye başlayınca tren garına yöneldim tekrar.Bugun bu evde son akşamım yarın yine başka bir CS ye gideceğim.Eve vardığımda Maria ile güzel bir akşam yemeği yedik sohbet ettik ve bir gün daha bitti.